Hicretten önce Yesrib adıyla bilinen bu şehrin ismini Resul-i Ekrem Efendimiz ”hoş ve güzel” manasına gelen Tâbe ve Taybe ismiyle anılmasını istemiştir. Arapça da Medine kelimesi şehir demektir. Daha sonraları ise Rasulullah’ın (s.a.v.) şehri manasına gelen Medinetur Rasul veya Medinetun Nebi olarak anılmış ve günümüz kullanımı ise nurlanmış şehir manasına gelen Medine-i Münevvere olarak devam etmiştir. Mekke’ye 450 km, Kızıldeniz’e 150 km uzaklıkta bulunan Medine, kuzeyde Uhud ve güneyde Air dağları arasında kalan bir düzlükte kurulmuştur. Deniz seviyesinden yaklaşık olarak 625 metre yüksektir. Efendimiz Aleyhisselam Medine hakkında ”Ey Allahım, Mekke’ye lutfettiğin bereketin iki mislini Medine’ye ver” diye dua buyurmuştur.
Umre turlarımız esnasında genellikle Medine kalış süresi Mekke’ye kıyasla az olmasına rağmen Efendimizin hayatının son 10 senesini burada geçirmesinden dolayı ziyaret edilecek ve hatıraları olan bir hayli mekan bulunmaktadır. Ayaklarını öpmekle şereflenmiş bu kutlu şehir ve çevresi nice hatıraları ile doludur.
Mescid-i Nebevi- Ravza-ı Mutahhera
Cuma Mescidi
Kıbleteyn Mescidi
Cennetül Baki Kabristanı
Uhud Dağı- Ayneyn Tepesi, Uhud Şehitliği ve Osmanlı Şehitliği
Hendek ve Yedi Mescitler
Mescid-i İcabe
Mescid-i Ğamame- Iydiyye olarak da anılan Bayram Musallası (Namazgâhı)
Mescid-i Ebubekir
Mescid-i Ali
Mescid-i Ömer
Amberiyye Mescidi
Beni Saide Gölgeliği
Hurma Bahçeleri
Hicaz Tren Garı
Esma ul Husna ve Kur’an Müzesi