Bustan el Muntazıl yani gölgelik bahçesi – gölgelik bostanı. Bustan kelimesi Arapça’dan dilimize bostan olarak geçmiş bizler de benzer şekilde bağ bahçe için kullanıyoruz.
Medine denilince akla hurma bahçeleri ve kuyularından buz gibi suları gürül gürül çıkan / akan mekanları gelir. Bu mekanlar sizleri Asr-ı saadete götürecek sadelikte olup tam anlamıyla tefekkür yapabileceğiniz yerlerdir. Hep diyegeldiğimiz gibi Umre kalplerimizi inşa etme ve Rabbimiz ile ve Efendimiz Aleyhisselâm ile olan râbıtamızı ( bağlantımızı) kuvvetlendirme fırsatıdır. O sebeble iyi değerlendirilmelidir.
Uzun zamandır tâdilat çalışmaları sonuçlanmış ve çok tatlı bir mekan olmuştur. İçerisinde yürüyüş alanları, Nur mescidi, kafeteryası vardır. Kubâ mescidinden yürüyerek rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz.
Bu gölgelik bahçesi içerisinde bulunan kuyu ise Izık (izik) Kuyusu yada Azk kuyusu diye isimlendirilir. Manası salkım – taze hurma salkımı demektir. Bu bölgenin en bereketli hurmalıklarından olan Ummu Curzân hurmasının (أم جرذان ) Allah Rasûlu’ne hicret yolculuğundan sonra ikram edilmesi dolayısı ile ettiği dua ile ilişkilidir. Bu duayı rivayetlerin bazısı bu kuyu başında bazısı ise Gars kuyusu başında yaptığıdır. Ancak hurmalık ikisininde ortasında bulunan bir hurmalık olduğu için ve kuyunun bu isimle anılagelmesi dolayısı ile buraya daha yakındır Allahu a’lem.
Hz. Peygamber’in (ﷺ) “Allah’ım! Ümmü Cürzan’a bereket ihsan eyle” (اللهم بارك في أم جرذان) duası, bu hanımın hurmalıklarına ve kuyuya bereketin yağmasına vesile olmuştur. Bu dua, Medine’deki birçok kuyu ve bahçe için yapılan bereket dualarından biridir.
Şimdi yaklaşık 1450 sene önceye 622 yılına gidiyoruz. Bir öğlen sıcağı ve Medine Müslümanları Alemlerin Efendisinin ( sav) yolunu gözlüyorlar. Burası o zamanki Medine’nin oldukça dışında yer alan ve sık hurmalık olan bir alandır. Bir yahudinin kule tipi yüksekçe utum diye isimlendirilen evinin damından uzaktan gelenleri fark etmesi ve Müslümanlara ”beklediğiniz şahıs geliyor” diye seslenmesiyle, herkesin yüreğinde bir kıpırtı ve cezbe hâli ile ellerindeki deflerle başlayan ”talael bedru aleyna..” nağmeleri ve nazlı nazlı yaklaşan gönüller sultanı(sav)…
Yâr-ı Ğar (Mağara arkadaşı) olan Hz. Ebu Bekir, Efendimizi sıcaktan korumak ve ilk defa gören insanların Hz. Peygamber’i (SAV) tanımasını sağlamak için ridasını kaldırarak ona gölge yapmıştır. Bu hareketi, Hz. Ebu Bekir’in (RA) Resulullah’a (SAV) olan derin sevgi, saygı ve sadakatini bir kez daha tasdik eder. Bahçe bazı kaynaklarda Sâlim bin Avf oğullarından Zuleyha isimli bir hanıma ait olduğunu belirtir ve aynı zamanda Zuleyha bahçesi olarak da bilinir. Ancak bazı kaynaklarda ise Esad bin Zurâre’ye ait olduğu da belirtilmiştir. Bu nokta hicret sonrasında bineğinden indiğinde ilk oturduğu noktadır ve hicri takvimin başlangıcı sayılır.
Burada bir miktar istirahat ettikten sonra ise hicretten önce Müslüman olan ve oldukça yaşlı olan ve hicretten sonra Allah Rasûlu’nun amcası Hamza bin Abdulmuttalip ile kardeş ilan edilen Kulsûm bin Hidm(R. Anh) evinde geceleri kalıp, gündüzleri ise Sa’d bin Hayseme’nin evinde kendisine gelenlerle görüşmeler yapmıştır. Kubâ mescidi inşaası sırasında da yine bu evde konaklamıştır. Buraya gelmişken Mescid Musabbah yada Beni Uneyf Mescidini de ziyaret etmeyi unutmayın.
Kubâ Mescidi ve çevresindeki bu ve benzeri bir çok mekan Efendimizin (as) gerek hicretinde gerekse Medine’ye yerleşmesinden sonra sık sık ziyaret ettiği mekanların arasındadır.
Umre Ziyaretimizi daha anlamlı kılmak adına mutlaka ziyaret edin!
+90 532 205 91 35
info@umretur.com
Akdeniz Cd. Fatih / İstanbul
Hoşgeldiniz! Kutlu bir yolculukta beraber olmak temennisi ile...
Hoşgeldiniz! Lütfen ilgilendiğiniz talep ettiğiniz paketin yada hizmetin kişi sayısını ve tarihlerini belirtiniz
WhatsApp Us
🟢