Hicaz yöresinde malumunuz olacağı üzere, su kaynakları eski zamanlardan bu yana oldukça kısıtlıdır. O bölgede yaşayanlar yeri kazarak yaptıkları kuyular (Bi’r) ve yine bazı noktalarda az da olsa akar şekilde olan bizim göz ( ayn ) dediğimiz su kaynakları vardır. Medine-i Münevvere, Mekke havalisine nazaran daha yeşil ve suyu bol bir yerdir. Ancak bunların da çoğu şehrin merkezinde değil en az bir kaç kilometrelik mesafelerdedir. Zaten o dönemde şehir merkezi olarak kullanılan alan bile şu andaki Mescid-i Nebevi’nin kapladığı alandan daha küçüktür. Merkeze en yakın olanı Bi’ru Hâ (Beyruha) kuyusu ki şu anda Mescidin içerisinde kalmıştır. Bir diğeri ise hemen Ben-i Sâide Gölgeliğinin arka kısmında olan kuyu ve şu anda Movenpick otelin altında kalmış olan Budaa kuyularıdır. Bunlar genellikle temizlik ihtiyaçları için kullanılmış olsa da içme için genellikle daha dış kısımlarda olanlar tercih edilmiştir.
Bu kuyulardan en ünlüsü ve Efendimiz Aleyhisselâm’ın en sevdiği ve hicret sonrası Kubâ’ mevkiine vardığında kendisine ikram edilen Izık kuyusu suyu ve Gars kuyusunun suyudur. ( Yerel lehçelerde dammeli olarak Gurs şeklinde okunduğu da olmuştur.) Bu suyu Efendimiz aleyhisselâm o derece severdi ki vefatından kısa bir müddet önce Hazreti Ali bin Ebi Talib ( kerremallahu vechehu) efendimize vefatından sonra Gars Kuyusundan alınan 7 kırba su ile gasledilmesini vasiyet etmişlerdir.
Uzun zamandır kapalı olması ve bakım yapılmaması dolayısı ile ziyaret edilemeyen kuyu son dönemde ciddi bir tadilat geçirmiş ve 2023 yılında ziyarete açılmıştır. Şu anda suyu olmamasına rağmen teberrüken ziyaret edilip, yanıbaşında bulunan mescidde 2 rekat namaz kılıp aynı zamanda orada bulunan sebilden içilebilir. Ancak sebilde kullanılan su bu kuyuya ait değil şebeke suyudur. Tabii bu durumu oraya gittiğinizde detaylıca sorarsanız söylüyorlar. Yoksa gelen giden herkes Gars kuyusu suyu diye teberrüken içiyorlar.
Umre Ziyaretimizi daha anlamlı kılmak adına mutlaka ziyaret edin!
