Kıbleteyn Mescidi - İki Kıbleli Mescid

Kıbleteyn Mescidi

Kıbleteyn Mescidi | İki Kıbleli Mescid Medine

Bu kutlu Mescid ismini hicretten 2 yıl sonra Recep ayında burada yaşayan, bir Sahabe Efendimizin validesinin hasta ziyaretine gelindiğinde öğle (daha kuvvetli rivayet) yada ikindi namazı esnasında Kıble ayeti inmesi sebebiyle ve namazlarını Kudüs’te bulunan Beyt ül Makdis – Mescid-i Aksa’ya doğru kılarlarken Mekke’de bulunan bizimde günümüzdeki kıblemiz olan Kâbe cihetine döndürülmeleri ile tarihsel bir önem kazanmıştır. Burada kısaca Berâ b. Ma’rur (R. Anh) dan bahsedelim ki ziyaretine gelinen de onun annesiydi. Berâ b. Ma’rur hicret öncesinde 2. Akabe biatında Allah Rasûlu’ne biat eden ilk sahabe efendimiz olup, Kâbe varken Kudüs’e doğru namaz kılmayı içine sindirememiş ve Kâbe’ye yönelerek namazını kılmıştır. Ashabın durumu Efendimiz Aleyhisselama iletmesi üzerine onun emriyle bir süre daha Kudüs’e doğru namaz kılmıştır. Hicretten bir ay kadar önce vefat edeceğini hissedip, definde yüzünün Kâbe cihetine gelecek şekilde gömülmesini vasiyet etmiştir. Allah Teâla’nın takdiri ve hikmeti de aradan geçen 2 sene ile birlikte Kıble ayeti tam da onun yurdunda inmiştir. 

Peygamber Efendimiz Aleyhisselam Mekke-i Mükerreme’de bulunduğu süre zarfında Harem içerisinde yönünü hem Kabe’ye hem de Beyt ül Makdis’e gelecek şekilde namazlarını eda ederdi. Medine’ye hicret ettikten sonra ise yaklaşık 16 ay boyunca yine Kudüs’ü kıble tutup o tarafa doğru namazlarını eda etti. Ancak gönlünde hep Kıble’nin Kâbe olması arzusu vardı. Kaynaklarda ya öğle yada ikindi namazında olarak iki farklı rivayet bulunan namaz esnasında inen Bakara suresindeki ayetle birlikte yönlerini Kâbe cihetine çevirmişlerdir.

Medine-i Münevvere Mekke ile Kudüs arasında kalmaktadır. Dolayısı ile iki farklı kıble tam ters istikamette bulunmaktadır. Eski yönü Mescid içerisinde bir hitabe ile kapı üzerinde belirtilmiştir.

Müslümanlar için bir sevinç günü iken, Yahudiler için bir yas günüydü. Müslümanlar artık onlardan tamamen bağımsız olmuşlardı ve eski kitaplarında yazıldığı şekilde, büyük peygamberlerin sonuncusunun Allah’ın dininin Kudüs’ten İbrahim Peygamberin (عليه السلام) inşa ettiği Beytullah’a yöneleceği şeklinde bir kehanet gerçekleştirilmişti.

Yahudilerin büyükleri Peygamberimize (as)a gittiler ve yönelimini Kudüs’e geri döndürürse ona tabi olacaklarını söylediler. Ancak Rabbimiz Efendimiz aleyhisselamı ve Mü’minleri indirdiği bir diğer ayet ile uyardı.

Konum Bilgisi

Travel

Ziyaret Yerleri

Umre Ziyaretimizi daha anlamlı kılmak adına mutlaka ziyaret edin!