Sukya Mescidi Medine

Bu alan Asr-ı saadet döneminde Medine-i Münevvere’nin Güneybatısında kalan Vebere harresinde yer alan bir kuyu başıdır. Sukya sulama manasındadır ve kuyuda adını buradan alır. Buraya yakın bir mahalde ( muhtemelen bu alan şu anda tren garının içerisinde kaldı) Sa’d bin Ebi Vakkas Hazretlerinin bir evi bulunmaktaydı. Şu andaki genişlemiş Medine’ye baktığımızda o zamanları gözümüzde canladırmak bir hayli zor olsa da şöyle bir tarif yapalım ki bir nebze anlaşılsın. Bizim duyageldiğimiz bir çok Ashab-ı Kiram hazerâtı Medine’nin etrafında farklı nahiyyelerde ve mahallelerde yaşıyorlardı (bunlara o dönem yurt tabiri kullanılırdı). Bu mahallede Mescid-i Nebevi’den yaklaşık 15 dakikalık yürüme mesafesindedir. Yani arada günümüzdeki gibi kesintisiz bir yerleşim yoktu.

Bu nurlu mekanın tarihi açıdan bir çok önemi bulunmaktadır. Bunların başında elbette ki Allah Rasûlu’nün (sav) Bedir Gazvesi için farklı noktalardan katılacak olan ordusunu burada toplamış ve ordunun denetimleri esnasında ise yaşları küçük olan bazı Sahabe Efendilerimizi ise geri çevirmiş olduğunu bilmemizdir. Yine bu kuyudan abdestini tazelemiş ve içmiştir. Sonrasında ise parmaklarının arasından su fışkırması mucizesi burada vuku bulmuştur.

Yine bu kutlu mevkiide, Allâh Rasûlü (sav) “Mekke-i Mükerreme’nin Hz. İbrâhîm (as)’a bereketli kılındığı gibi, Medîne’nin de kendi Ashâbına ve ümmetine mübârek ve harem kılınması için duâda bulunmuş, Medîne’yi de Mekke’yi sevdirdiği gibi sevdirmesini dilemiştir Rabbimiz teâla’dan.

• Hz Ömer ibn Hattâb’ın hilafeti döneminde yaşanan bir kuraklık esnasında Efendimiz’in amcası Hz. Abbas’ın elini tutarak onun yüzü suyuna yağmur duasına çıkma hadisesi de yine burada olmuştur.

Ömer bin Abdülaziz’in (rahmetullahi aleyh) Medine valiliği döneminde buraya yerin ehemmiyetine binâen bir mescit inşa edilmiştir. Sonraki dönemlerde de bir çok tadilat geçiren bu mescit, günümüzde Hicaz Tren İstasyonu sınırları içerisinde kalmış ve ancak tren garının ana kapısından bahçeye girilerek ziyaret edilebilmektedir. Bu tren garının da bir çok ehemmiyeti vardır. Burası İstanbul Üsküdar’dan kalkan hicaz tren seferlerinin son durağıdır ve buradaki raylara sırf tren sesi Allah Rasûlu ve Medine halkına rahatsızlık vermesin diye keçe döşenmiştir. 

Hicaz Tren hattının son istasyonu olan Medine garının içerisinde aynı zamanda küçük bir müze bulunmaktadır. Burada bir çok eser bulunmakla birlikte meşhur okçumuz olan Sa’d bin Ebi Vakkas hazretlerinin de yayı yine burada sergilenmektedir. Salât ve selâm Allah Rasûlu Seyyiduna Muhammed ve Kutlu Ashâbı’nın üzerine olsun!