Umre Ziyaretimizin Medine-i Münevvere kısmındaki en özel ve en önemli mekanı olan ve günümüzdeki hali Asr-ı saadet dönemi Medine’sinden dahi büyük olan Mescid. Öæncelikle Allah Rasûlu (sav) Efendimizin hadis-i şeriflerinde belirttiği ibadet maksadıyla ziyaret edilecek mescidlerin ikincisidir. Bunların ilki Kâbe ( Mescid-i Haram) ve üçüncüsü ile Beytil Makdis yani Mescid-i Aksa ( en uzak mescittir).
Bilindiği üzere Allah Rasûlu (sav) Efendimiz hicretin nihayetinde Kubâ’ mevkine vardıklarında orada evvela Kubâ’ mescidini inşa etmeye başladılar. Bu esnada ise o dönem Yesrib olan Medine’nin iç kısımlarından gelen heyetleri yine orada ağırladı ve onlarla görüşmeler sağladı. Yaklaşık olarak 10 gün kadar sonra ise Medine’ye yani bugün kü Mescid-i Nebevi’nin olduğu kısma kadar devesi Kasva ile geldi. Sonrasında devesinin çökmesi sonucu bu arsayı satın alıp buraya Mescit’i inşa etmeye başladılar. Mescit inşaatı bitip de yanına eşleri için hücreler yapılana kadar tam karşı hizasında bulunan Ebu Eyyub el Ensari Hazretlerinin ( Eyüp Sultan Hazretlerinin) evinde ikamet buyurdular.
Hücre-i Saadet: Burası Allah Rasûlu’nün (sav) devletli hayatlarının son 10 yılını geçirdikleri ve kadim mescidin hemen bitişiğinde (dışında) bulunan Hz. Aişe annemizin hücresi olup, vefat ettikleri ve sonrasında ise defnedildiği yerdir. Hücre olarak isimlendiriliyor ancak hücre’den kasıt evidir. Ancak onların o dönem yaşadıkları mütevazı hayat biçimini şimdilerde bizler hayal dahi edemediğimiz için, hücre kelimesi bazılarımız tarafından tam olarak algılanamıyor. Kaynaklarda 3 metreye 4 metre yada 4 metreye 5 metre genişlikte bir odadan bahsediliyor. Mescidin etrafında bulunan tüm diğer hücreler de aynı şekilde aşağı yukarı aynı boyutlardadır. Koskoca peygamber 15-20 metre kare odada yaşamış ve bu dünyadan göçmüş ama biz ahir zaman ümmetinin evlerinin salonları bile bunun neredeyse 2 katı büyüklükte. Ama hala doyum yok, huzur yok. Ömer bin Abdulaziz’in Medine valiliği döneminde Mescidin genişletilmesi esnasında kabrin bulunduğu Hazreti Aişe’nin hücresi dışında diğer tüm hücrelerinde Şam yönetimi tarafından yıkılmak istendiğinde bunların kalmasını talep etmiş ama maalesef müsaade edilmeyip hepsi yıkılmış ve günümüzde hiç birisi ayakta kalmamıştır.
Ravza-ı Mutahhera ( Cennet Bahçesi): Minberimle Evim ( Kabrim) arası Cennet Bahçelerinden bir bahçedir. Günümüzde buraya Nusuk uygulaması üzerinden randevu alıp girebiliyorsunuz. Asr-ı saadet döneminde Allah Rasûlü’nün mescidi bu alandı. Minberide burada idi. Onun döneminde herhangi bir mihrap bulunmamaktaydı. Sadece onun imamlık yaptığı yer belli olsun diye son bir kaç yıl bir çivi çakılmıştı. Malum yabancı çok fazla gelmekteydi ve önceden gelenler onun olduğu noktaya oturmasın gayesiyleydi. Buranıın asıl hali günümüzde sütunlardaki işaretler ile belirlenmiştir. Bunları da tek tek burada detaylıca anlatacağız inşallah.
– Mescid-i Nebevi’deki Sütunlar: Sütun kelimesi de dilimize Arapça’dan girmesine rağmen buradaki sütunlar ”ustuvâne” olarak adlandırılır.
1. Ustuvânetül Hannâne ( Muhallaka) yada Mushaf Sütunu
2. Ustüvânetü’s-Serîr (İtikaf)
3. Ustüvânetü’l-Mahres / Muhafız
4. Ustüvânetü’l-Vufûd ( Elçiler)
5. Ustüvânetü’l-Aişe (Kur’a)
6. Ustüvânetü’t-Tevbe (Ebû Lubabe)
Ashab- Suffa: Maalesef gerek bizim millet gerekse bir çok Müslüman tarafından burasınıın yeri yanlış bilinmekte ve taa eski zamanlardan bu yana Hücre-i saadetin ve Mescidin iç hizmetlerini yürüten harem ağalarının kullandığı ve aslında ”Dekket’ul Ağavat” yani ağalar yükseltisi diye çevirebileceğimiz yeri Ashab-ı Suffa’nın yeri olarak yalan yanlış yayıyorlar. Halbuki bu nokta Allah Rasûlu (sav) döneminde Mescidin dışında olan bir yerdir. Yani o dönemde burası sokaktır. Ashab-ı Suffanın yeri mescidin en arka kısmıydı. Ancak burası arkası değil dış kısmıdır.
Bostan-ı Fâtıma: Bu alan bundan yaklaşık olarak 100 sene öncesine kadar hatıra olarak kalmış olmasına rağmen günümüzde ilk avlunun kapladığı şemsiyelerin alt kısmıında kalmıştır. Ancak mescidin içerisinden yeşil kubbeyi en güzel temaşa edebileceğiniz nokta da burasıdır. Alt kısma eski bir resmini koyuyoruz.
Bab-ı Cibril, Bab-u Nisa, Babus selâm, Bab-u Kubâ’, Babul Bakî’, Bab’ul Hicra,
Umre Ziyaretimizi daha anlamlı kılmak adına mutlaka ziyaret edin!
0 532 205 91 35
info@umretur.com
Akdeniz Cd. Fatih / İstanbul
Hoşgeldiniz! Kutlu bir yolculukta beraber olmak temennisi ile...
Hoşgeldiniz! Lütfen ilgilendiğiniz talep ettiğiniz paketin yada hizmetin kişi sayısını ve tarihlerini belirtiniz
WhatsApp Us
🟢